Mahkeme heyeti, dosyanın içinde jeoloji mühendisi, mimar ve inşaat mühendisliği alanında uzmanların bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetine tevdiine, tutuksuz sanık Mustafa Timurbanga hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verdi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan müşteki avukatı Mustafa Mert Doğan, “Mahkemelerin hemen tutuklama kararı verdiği bir çok siyasi davaya karşı bugün 75 kişinin yaşamını yitirdiği bir apartmanın sorumlularının yargılandığı dosyada tek bir tutuklu dahi olması mantıkla açıklanamaz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde yıkılan Ebrar Sitesi K Blok’un müteahhitler yönünden sürdürülen yargılamalarının ikinci duruşması bugün Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada sanıklardan Ahmet Doğan, Atilla Öz ve Tevfik Tepebaşı SEGBİS bağlantısı ile sanıklardan Hüseyin Nar ve Lütfi Timurbanga duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmaya sanık Nebi Koska’yı avukatları temsil etti. Duruşmada depremde yakınlarını kaybedenler ve avukatları da katıldı.
Duruşmada sanık Hüseyin Nar, “Devletin kurumunun hatasından dolayı sanık olarak yargılanıyorum, ben Ebrar Sitesi’nin yerini dahi bilmiyorum, isim karışıklığı söz konusu olabilir, 1991 de Eskişehir’de üniversiteyi bitirdikten sonra Kahramanmaraş’a çok az geldim. Herhangi bir Zirve Yapı Kooperatifi dahil hiçbir kooperatife üye olmadığıma ilişkin Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün ilgili yazısı avukatım tarafından ibraz edilecektir” dedi.
Sanık Tevfik Tepebaşı ise “ailelerin hakimden merhamet dilendiğini” öne sürerek, eski savunmalarını tekrar etti. Aileler, Tepebaşı’nın açıklamasına tepki gösterdi.
“Ara ara toplantı yaparlardı ben de imza atardım”
Sanık Lütfi Timurbanga ise şöyle konuştu:
“Ev sahibi olmak için Zirve Yapı Kooperatifi’ne üye oldum, binanın inşaatı ve yapımı için bir görev almadım. Yönetim kurulu üyeliğimin olduğunu sonradan öğrendim. Ara ara toplantı yaparlardı kooperatifle ilgili olduğunu söylerlerdi, ben de imza atardım. Karar defterinde yer alan ya da kurumlara ibraz edilen belgelerde görülen yönetim kurulu üyesi, ikinci başkan ya da muhasip olarak ismimin altında bulunan bazı imzalar bana ait değildir. Karar defterindeki ya da resmi kurumlara verilen belgelerdeki bazı imzalar ise bana aittir. Zirve Yapı Kooperati’nde ikinci başkan olduğumdan, yönetim kurulu üyesi olarak kayıtlı olduğumdan haberim yoktur. Kooperatifin faaliyetlerinden dolayı huzur hakkı ya da başka bir para almadım. Ben L Blok’ta bulunan evim için aidat ödedim. Bu binaları yapanlar ‘Tevfik Tepebaşı, Ahmet Doğan, Atilla Öz’dür. Bu husus herkes tarafından bilinir. Ödemelerimizi onlara yapardık. Ben ödemelerimi Ahmet Doğan’a yaptım. K Blok’taki evler için ödemeler kime yapılıyordu bilmiyorum.
Benden dosyada bulunan belgeleri imzalamamı isteyen genellikle Ahmet Doğan olurdu. K Blok’un nasıl yapıldığına dair bir bilgim yoktur. Ben kooperatife üye olurken Ahmet Doğan ile görüşmüştüm. İmzaladığım belgeleri üye sıfatıyla imzaladım. Yerime imza atmaları için bir isteğim olmadı. Aidatları Ahmet Doğan ofiste olursa ona yoksa büroda makbuz karşılığında öderdim. Toplantılarda Ahmet Doğan olurdu, diğerleri nadiren olurdu. Diğer sanık Mustafa Timurbanga kardeşim olur. Kooperatiften ev almayı birlikte düşünmüştük.”
Tanıklar dinlendi…
Sanık Ahmet Doğan ve Atilla Öz, eski savunmalarını tekrar etti. Sanık Nebi Koska’nın avukatı, “Dışarıda üç tanık hazır ettik. Bu kişiler Nebi Koska’nın kooperatif ile olan ilişkisi konusunda bilgi sahibidir. Tanıklar Ebrar sitesi binalarının inşaatında çalışan sıva- alçı ustasıdır” dedi. Ardından tanıkların beyanları alındı. Tanıklar, Ebrar Sitesi’nin K Bloku’nu sanık Tevfik Tepebaşı’nın yaptırdığını, yevmiyelerini sanık Tevfik Tepebaşı’ndan aldıklarını ifade etti.
Müştekilerin avukatları da sanıkların tutuklanmasını talep etti. Savcılık mütalaasında, “Hüseyin Nar hakkında tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydının yapılmasını, Lütfi Timurbanga’nın tutuklanmasını, şartları oluştuğundan katılma taleplerinin kabulünü talep ederiz, tevsii tahkikat talepleri konusunda takdir mahkemenindir” dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine, sanık Hüseyin Nar ile ilgili dosyanın tefriki ile yeni esas üzerinden görülmesine, kooperatif evraklarında adı geçen Hüseyin Nar’ın açık kimlik bilgilerinin bildirilerek Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına, dosyanın; içinde jeoloji mühendisi, mimar ve inşaat mühendisliği alanında uzmanların bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetine tevdiine, katılma talebinde bulunanlarının katılma taleplerinin kabulüne karar verdi. Öte yandan tutuksuz sanık Mustafa Timurbanga hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek, duruşmayı 17 Ekim 2024 tarihine erteledi.
“Mantıkla açıklanamaz”
Müşteki avukatı Mustafa Mert Doğan, duruşmayı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Doğan, şöyle konuştu:
“Duruşmada sanık Nebi Koska’nın tanıkları dinlendi. Tanıkların ifadeleriyle katılanlarının tamamının beyanları birbiriyle örtüşmektedir. Tanıklar yapı müteahhidi görevini Tevfik Tepebaşı olduğunu dile getirdiler. İlk kez dinlenen sanık Lütfi Timurbanga’nın beyanları ise binanın kooperatif işinin Ahmet Doğan tarafından yapıldığını dile getirdi. Akabinde katılan aileleri avukatları olarak sanıklar hakkında tutuklama talebinde bulunduk ancak reddedildi. Mahkemelerin hemen tutuklama kararı verdiği bir çok siyasi davaya karşı bugün 75 kişinin yaşamını yitirdiği bir apartmanın sorumlularının yargılandığı dosyada tek bir tutuklu dahi olması mantıkla açıklanamaz. Bu adamlar devlet memuru oldukları için şirket gibi işlettikleri birden fazla kooperatif kurmuş ve bu kooperatifin altında müteahhitlik yapmışlardır. Zemin etüdü olmadan bina yapacak bağlantılara sahip insanlar bunlar. Tutuklu olmaları gerekirken kovuşturmanın tutuksuz devam etmesi hukuka aykırı bir durum ortaya çıkartmakta. Bu durum mahkeme kararıyla devam etmektedir.”